Matrakçı Nasuh Tüm Yönleriyle Ele Alındı

 

24 Aralık 2014

Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından hazırlanan “Matrakçı Nasuh Paneli ve Sergisi” Kandilli Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

16. yüzyılda yaşamış minyatür sanatçısı, hattat, matematikçi, silahşor ve usta bir matrakçı; Nasuh bin Karagöz bin Abdullah el-Bosnavî, bilinen ismiyle Matrakçı Nasuh, tanınmasını sağladığı matrak oyunu ve kent minyatürleriyle Üniversitemizde konuşuldu.                    

Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar açılış konuşmasında, “Bugün, tarihi dizilerdeki Matrakçı’yı değil, gerçek Matrakçıyı, Nasuh’u tanıyacağız.” dedi.

“Matrakçı, hezârfen diyebileceğimiz bir şahsiyet.” diyerek söze başlayan oturum başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, Matrakçı Nasuh’un hayatıyla ilgili önemli noktaları anlattı; tarih, matematik gibi alanlarda verdiği eserlerinden bahsetti.

İstanbul’un Görüldüğü En Erken Tarihli Minyatür

Panel konuşmacılarından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğr. Gör. Yrd. Doç. Dr. Ali Nihat Kundak, “Nasuh, 16. yüzyılda verdiği eserlerle Osmanlı minyatüründe topoğrafik kent tasvirleri türünün öncüsüdür.” diyerek Nasuh’un tasvir ettiği Nice, Cenova, Marsilya, İnebahtı ve İstanbul gibi liman kentlerinin minyatürlerini gösterdi. Nasuh’un İstanbul kent tasvirini ayrıntılarıyla ele alan Kundak “Bu minyatür, İstanbul’un görüldüğü en erken tarihli minyatürdür.” dedi. Minyatürde Galata bölgesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya, Aya İrini, Yedikule gibi tarihi yerler görülüyor.

Kanuni Nasuh’un Hayranı, IV. Murad Matrağın Ustası

Nasuh’un matrakçı lakabını almasına sebep olan matrak oyununun ne olduğunu Dünya Matrak Derneği Başkan Yardımcısı/Kurucu Efkan Çalış anlattı.

Matrak kelimesinin Arapça “mıtrak” kelimesinden türediğini ve sopa anlamına geldiğini söyleyen Çalış, bu oyunun Memlükler zamanında askerlerin kılıç talimi yapması için geliştirildiğini ifade etti. Çalış, “Yaptığım araştırmalarda Nasuh’tan önce Mısır’da Matrakçı İsah ismine rastladım. Dolayısıyla bu oyunu ortaya çıkaran Matrakçı Nasuh değildir ama Nasuh olmasaydı bugün bu oyun olmazdı.” dedi.

1517’de Nasuh tarafından Osmanlı’ya getirilen bu oyun, kılıç ve kalkan talimi üzerine geliştirildi. Kendisi de Enderun eğitimli olan Matrakçı Nasuh, oyunu Enderun’da öğretti. Yeniçeriler bir tür savaş sporu olan matrakla cenklere hazırlandı. Kanuni Sultan Süleyman’ın bu oyundaki başarısı nedeniyle takdir belgesi verdiği Matrakçı Nasuh, Kanuni’nin nezdinde kıymetli bir şahsiyetti. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde matrak oyunundan bahsediyor ve IV. Murad’ın bu oyunda usta olduğundan söz ediyor.

Matrak Derneği Matrakçı Nasuh’un İzinden Gidiyor

19. yüzyılda kılıç kullanımının yasaklanması ve Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla matrak oyununun unutulduğunu söyleyen Çalış, 2008’den beri bu oyunun hem ülkemizde hem dünyada tanıtılması için çaba harcadığını söyledi. Yunanistan, Mısır ve Bosna Hersek gibi birkaç ülkede matrak oyununun bilindiğini dile getiren Çalış,  “Bizden önce matrağı tescil ettirebilirler. İnşallah geç kalmayız.” serzenişinde bulundu. Kurduğu matrak derneğiyle onlarca antrenör ve sporcu yetiştiren Çalış, birçok ülkede yarışmalara katıldı ve bu oyunun tanınmasını sağladı.

Panelin son konuşmacısı Güzel Sanatlar Fakültesi Öğr. Gör. Betül Bilgin, Nasuh’un minyatürlerinde kullandığı kent tasvirleri üzerinde teknik analizler yaptı.  “Nasuh, kentleri çoklu bir bakış açısıyla değerlendirmiştir.” diyen Bilgin “Hiçbir ifade şeklini başka bir minyatüründe görmüyoruz. Kendine has bir üslubu var.” dedi.

Panelin ardından Efkan Çalış öğrencisiyle birlikte matrak oyununu gösterdi, katılımcılar da deneyimleme fırsatı buldu.